Çini sanatına 2001’de Ankara Belmek kurslarında başlayan ve çalışmalarını Ankara Hamamönü’nde sürdüren Dok, klasik ve çağdaş çini motiflerini kullanıyor. Çini üzerine ebru ve minyatür denemeleri yapan sanatçı bu sefer dördüncü kişisel standını çiniye aktardığı Mustafa Ayaz fotoğrafları ile açtı. Dok, Ayaz’ın çalışmalarını çiniye aktararak tabloların yanı sıra biblo, küp ve abajurları da renklendirdi.
YAPMAM İÇİN TEŞVİK ETTİ
Mustafa Ayaz Sanat Galerisi’nde açtığı standa ait Yeni Şafak’a konuşan Dok, “Mustafa Bey’den fotoğraflarını çiniye aktarmak için müsaade aldım. Bana birkaç taslak çizdi. Ben de çizdiklerini çini üzerine yaptım. Ortaya hoş, sanatsal eserler çıktı. Yaptığım yapıtların birkaçını kendime ayırdım, birkaçını da hatıra olsun diye Mustafa Bey’e verdim. Mustafa Beyefendi yaptığım yapıtları beğendi, devam etmem gerektiğini söyledi. Ben de isteğiniz varsa sizin yapıtlarınız üzerinden gitmek istiyorum dedim. Kabul etti. Siz bu işi yapın ben de size takviye vereyim, yaptığınız yapıtlara imzamı atayım teklifinde bulundu” dedi.
İZİN VERİRLERSE YAPITLARINI ÇALIŞIRIM
Telif hakkı sebebiyle her yapıtı çiniye aktaramadığını belirten Dok, “İzin veren sanatçı olursa, farklı isimlerin yapıtlarını de çiniye aktarmak isterim. Çoklukla klasik gelincikler çalışan ressam Hikmet Çetinkaya’nın yapıtlarını çalışmak isterdim” tabirlerini kullandı. Mustafa Ayaz’ın fotoğraflarındaki gizemli noktayı anlatan Dok, “Mustafa Ayaz’ın yapıtları biraz daha farklı ve çağdaş. Bayan figürleri çalışmayı seviyor. Her fotoğrafında, bazen büyük, bazen küçük olarak kendi yüzünü de resmediyor. İmzasına gerek yoktur, o yüz varsa fotoğraf Mustafa Ayaz’ındır” bilgisini verdi. Sanatseverler Mustafa Ayaz Müzesi ve Kültür Merkezi’nde Dok’un standını 17 Temmuz’a kadar ziyaret edebilir.