Niğde’nin Bor ilçesinde çinko oksit fabrikasında aşçı olarak çalışan 3 çocuk annesi Emine Özlü, ağustos ayında bayılma şikayetiyle hastaneye başvurdu. Kan bedellerinin çok yüksek olduğu belirlenen Emine Özlü, Ankara’daki Etlik Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan tetkiklerde Özlü’ye karaciğer yetmezliği tanısı konuldu. Özlü’nün fazla kilolarından kurtulmak için 1 ayı aşkın müddet günde 2 bardak zayıflama çayı içtiği öğrenildi. Durumunun süratle berbatlaşması üzerine, acil organ nakli sırasına alınan Özlü’ye 1 saat içerisinde Konya’dan uygun donör bulundu. Emine Özlü, kadavradan yapılan karaciğer nakille hayata tutundu.
“NAKİL OLDUĞUMDAN HABERİM YOKTU”
Kontrolleri için Niğde’den Ankara Etlik Kent Hastanesi’ne gelen Emine Özlü, 80 kiloya ulaştıktan sonra arkadaşının tavsiyesiyle zayıflama çayına başladığını söyleyerek, “Bir ay kadar kullandım zayıflama çayını. Üzerinde ‘Günlük bir tane içilmesi gerekiyor’ yazıyordu. Ben, ‘Bağırsaklarım çalışmıyor, çabuk zayıflayayım’ diye iki tane içtim günlük. Sonra kendimi berbat hissettim, hastaneye gittim. Hastane beni direkt Ankara’ya gönderdi. 7 gün ağır bakımda yatmışım. Ondan sonra ameliyat oldum. O süreci hiç hatırlamıyorum. Eylül’ün 1’inde ağır bakımdayken kendime geldim. Burada ağır bakımda yatıyorken karaciğerimin büsbütün iflas ettiğini söylemiş ve karaciğer nakli olmam gerektiğine karar vermiş tabiplerimiz. Canlı alıcı bulunamamış. Kadavradan verici bulunmuş. Nakil olmuşum lakin nakil olduğumdan hiç haberim yok. Artık yeterliyim çok şükür. Çok sıkıntı bir süreç atlattım. Hiç kimse zayıflama çayı kullanmasın. Hiç o denli bir şeye başvurmasınlar. Çok berbat bir süreç geçirdim. Çok güç oldu. 4 ay oldu neredeyse hala da zorluğunu yaşıyorum. Ben hiç bilmeden, yalnızca arkadaşımın tavsiyesiyle orada kendi başıma zayıflayabileceğimi düşündüm. Lakin olmamış. Herkes zayıflama konusunda profesyonel dayanak alsın” diye konuştu.
“BU ESERLER ORGANLARA ÖNEMLİ ZİYAN VEREBİLİR”
Özlü’nün tabiplerinden Sinan Yanık ise hastada zayıflama çayı kullanımı sonrası gelişen bir akut karaciğer hasarı oluştuğunu söyleyerek, “Hastamız bize geldiğinde karaciğer tetkikleri epey bozulmuştu. Takibimizde hastada akut karaciğer yetmezliğinin en kıymetli göstergesi gelişti. Hastamızı organ nakil grubumuzla değerlendirdik ve nakil için uygun gördük. Maalesef zayıflama konusunda tüm dünyada ve ülkemizde yaygın biçimde bu ruhsatsız, onaysız çayların kullanımı mevcut. Bu mevzuda hastalarımızı uyarıyoruz; ancak buna karşın epeyce yüksek oranlarda bir kullanım mevcut. Çok dikkat edilmeli. Yalnızca karaciğer değil tüm organlara önemli ziyan verebilen eserler bunlar. Hiçbir çalışması yapılmamış, üzerinde hiçbir ihtar bulunmamış eserler bunlar. Bu hususta hastaları uyarmamız lazım ve bu eserlerin kullanımından da kaçınmamız lazım” tabirlerini kullandı.
“BAKANLIK ONAYI OLMADAN TEDAVİ ALMAMALARINI ÖNERİYORUZ”
Etlik Şehir Hastanesi Organ Nakli Kliniği’nden Prof. Dr. Mustafa Özsoy da “Hastamızın karaciğer yetmezliği teşhisini doğruladık ve karaciğer nakli olması gerektiğini planladık. Çok acil bir durumdaydı, öncelikle canlı vericisini değerlendirdik. Lakin uygun canlı verici bulamadık. Bu süreç içerisinde acil bildirimi yaparak, Türkiye genelindeki birinci çıkan organ bağışının bu hastamızın kullanılması için müracaat yaptık. Bu müracaatımız kabul oldu ve hastamızın bahtına da müracaat yaptıktan 1 saat sonra birinci çıkan organ bize geldi. Müracaatın 6’ncı saatinde de yeni bir karaciğer ile hastamız yaşama tutunmuştu. Hastamız bu periyot içerisinde ne yazık ki bilinçsiz bir ilaç kullanımı, zayıflama ilacı kullanımı ve zayıflama çayları kullanımı gerçekleştirmiş. Bu periyotta biz hastalarımıza özellikle onaylı, Sağlık Bakanlığı ve diğer bakanlıklarımızdan onayı olmadan, hiçbir ilaç yahut medikal bir tedavi almamalarını öneririz” dedi.