Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kastamonu Kurşunlu Han’da iş insanları ve STK temsilcileriyle bir ortaya geldi. Bakan Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmasında, dünyadaki gelişmeler ve Türkiye’nin bu gelişmelerde oynadığı rol ve elde ettiği muvaffakiyetin ülkeyi farklı noktalara getirdiğini söyledi.
Çavuşoğlu, “Her vakit can Azerbaycan’ın yanındayız. Can Azerbaycan hiçbir vakit yalnız değildir” dedi. Bakan Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Dün akşam da bir gerginlik oldu. Ermenistan daima hudutta tahriklerine devam ediyor. Azerbaycan’ın toprakları 30 yıl işgal altındaydı. Diplomatik eforlar Minsk üçlüsü, Minsk küme, milletlerarası sistem ya da milletlerarası aktörler 30 yıl işgal edilmiş Azerbaycan topraklarının geri alınması konusunda hiçbir şey yapmadılar. En sonunda Azerbaycan’ın sabrı bitti ve Ermenistan tahrikleri karşısında vatan muharebesini başlattılar, Karabağ zaferini elde ettiler.”
‘Her ortamda kötülük peşindeler’
Barış ve istikrar için fırsat ortaya çıktığını fakat Ermenistan’ın bunu tercih etmeyip kışkırtmaya devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, şunları lisana getirdi: “Azerbaycan kapsamlı barış muahedesi teklif etti. Biz bunu destekliyoruz. Hudutların belirlenmesi lazım. Ortak kurul kuruldu, bunlara odaklanın. Çekilin Karabağ’dan. Laçin’den çekilirken her yeri yaktılar yıktılar, her yere mayın döşediler. Her ortamda kötülük peşindeler. Biz de Ermenistan’la münasebetlerimizi olağanlaştırır miyiz diye özel temsilciler atadık ancak Azerbaycan’dan bağımsız bir formda bu sürecin gitmeyeceğini Ermenistan da tüm dünya da biliyor ve bilmesi gerekli. Zira bölgede tam istikrar, barış istiyorsak tüm ülkeler ortasındaki meselelerin çözülmesi gerekli. İşte bu hususta da kıymetli roller oynuyoruz fakat her vakit da can Azerbaycan’ın yanındayız, can Azerbaycan, bir defa daha söylüyoruz, hiçbir vakit yalnız değildir.”
‘Dünyadaki çatışmaların yüzde 60’ı bizim yakın coğrafyamızda yaşanıyor’
Bu savaşın tesirlerinin neler olacağının bilinmediğini lisana getiren Çavuşoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bu savaş nasıl durdurulacak, bunların tesirleri ne olacak, büyük güçler ortasında bir çatışmaya dönüşebilir mi? Belirsizlikler var. Bizim yakın coğrafyamıza baktığımızda adeta ateş çemberi. Dünyadaki çatışmaların yüzde 60’ı bizim yakın coğrafyamızda yaşanıyor. Ukrayna savaşından sonra savaş Avrupa’nın neresine sıçrayacak? Çok önemli sorular ve telaşlar var. Farklı güçler de yavaş yavaş ön plana çıkmaya başladı. Evvelce Çin dış siyasette bu kadar tesirli değildi. Artık, ‘Ben de varım’ diyor. Brezilya, Hindistan ‘Ben de varım’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti de son 20 yıldır geldiği noktayla dünyada kıymetli bir aktör oldu. Türkiye değerli bir aktör olurken dünyanın en güçlü ülkesi olduğu için değil, gücünü barış için kullandığı için doğruya hakikat, yanlışa yanlış dediği için. Yapacağım dediği şeyi yaptığı için Türkiye kıymetli bir aktör oldu.”
‘Kıskanıyorlar bizi’
Güçlünün haklı olduğu, yaptırımlar koyduğu bir dünyada yaşandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, “Biz Türkiye olarak güçlünün değil haklının yanında olan bir ülke olduğumuz için değerli bir aktörüz. Bu yüzden Suriye’de savaşın sona erdirilmesi için diplomatik uğraşlarımızı ağırlaştırdık. Düne kadar Avrupalılar da içimizdeki muhalifler de, ‘Ne işimiz var Libya’da’ diyenler bugün, ‘İyi ki Türkiye orada’ diyorlar. Geçmişte attığımız adımları eleştirenler bile Türkiye’nin ne kadar yanlışsız adım attığını görmeye başladı” tabirlerini kullandı.
Balkanlar’da da sorunun tahlili konusunda anahtarın Türkiye olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Herkes bunu biliyor. Kıskanıyorlar bizi, ‘Ne işiniz var orada’ diyorlar yahut birtakım Batı ülkeleri bizi Çin ve Rusya ile tıpkı kategoriye koymaya çalışıyorlar Batı Balkanlar’da, Bosna Hersek’te. Ne kadar yanlış. Bunların o kıskançlıkları ve o kini bir türlü bitmiyor. Meğer Balkanlar’a en çok katkı sağlayan ülke biziz. Onlar ne derse desin biz bu katkımızı sağlamaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen hafta 3 ülkeyi kapsayan ziyaretinin de maksadı budur. Fakat başka taraftan Sırbistan ve Kosova ortasında da gerginlik çatışma basamağına getirdi iki ülkeyi. Çabucak o gece dışişleri bakanlarını aradım ve sonraki gün de tekrar uğraşlarımızı devam ettirdik ve süreksiz bir tahlil bulundu. En azından kimlikle giriş çıkış konusunda, plaka meselesini da çözmek için çalışıyoruz.”
‘Denge siyaseti örnek gösteriliyor’
Türkiye’nin istikrar siyasetinin tüm dünyada örnek gösterilmeye başlandığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Elbette Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekledik. Öbür taraftan Rusya ile bağlarımızı istikrarlı götürdük. Bunun yararını yalnızca Türkiye değil dünya gördü. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İstanbul tahıl muahedesi ile dünya besin krizinin süreksiz olarak da olsa en azından tahıl bakımından aşılmasını sağladık. 2008 yılından beri tahıl fiyatları en büyük düşüşü yaşadı.”